''Daha uzun binalarımız var ancak sinirlerimiz daha kısa sürede bozuluyor. Daha geniş oto yollarımız var, ama bakış açılarımız daha dar. Daha çok harcıyoruz, ama daha az şeye sahibiz. Daha fazla satın alıyoruz, ama daha az hoşnutuz.
Daha büyük evlerimiz ama daha küçük ailelerimiz; daha çok ev gereçlerimiz ama daha az zamanımız var. Daha çok eğitimimiz ama daha az sağduyumuz; daha fazla bilgimiz ama daha az bilgeliğimiz var. Daha çok uzmanımız ama yine de daha çok sorunumuz ve daha çok ilacımız ama daha az sağlığımız var.
Çok fazla alkol ve sigara tüketiyoruz, çok savurgan para harcıyoruz, çok az gülüyoruz, çok hızlı araba kullanıyor, çok çabuk öfkeleniyoruz. Çok geç saatlere kadar oturuyor, çok yorgun kalkıyoruz, çok az okuyor çok fazla televizyon izliyoruz ve çok ender şükrediyoruz. Mal varlıklarımızı çoğalttık, ama değerlerimizi azalttık.
Çok konuşuyoruz, çok az seviyor ve çok sık nefret ediyoruz.
Geçimimizi sağlamayı öğrendik ama yaşam kurmayı öğrenemedik. Yaşamımıza yıllar kattık ama yıllara yaşam katamadık. Aya gidip gelmeyi öğrendik ama yeni komşumuzla karşılaşmak için caddenin karşısına geçmekte sorunumuz var. Dış Uzayı fethettik ama iç dünyamızı edemedik. Daha büyük işler yaptık ama daha iyi işler yapamadık.
Havayı temizledik ama ruhumuzu kirlettik. Atoma hükmettik ama önyargılarımıza edemedik. Daha çok yazıyoruz, ama daha az öğreniyoruz. Daha çok plan yapıyoruz, daha az sonuca varıyoruz. Koşturmayı öğrendik, ama beklemeyi öğrenemedik. Daha fazla bilgiyi depolamak, her zamankinden daha çok kopya çıkarmak için daha çok bilgisayarlar yapıyoruz, ama git gide daha az iletişim kuruyoruz.''
Not: bu yazının kim tarafından yazıldığı kesin olarak bilinmemektedir.
Boşuna dememişler; ''azı karar çoğu zarar'' diye.
illüstrasyon: Patryk Hardziej